12 Ağustos 2014 Salı

İki Adım Arası Bir Zaman Gözgöze Geldikse Geçerken...



    En son dört ay önce yazmışım. Hoşçakal demişim yazımda. Hoşçakal... Şimdi ise koca bir merhaba diyorum yolda ve yanımda olanlara. Dört ay boyunca nasıl bir selam çakmışım yaşama acaba? Nelere merhaba nelere hoşçakal demişim. 

Gidebilmiş miyim bir adım öteye ya da dönebilmiş miyim yüzümü, esen rüzgarın önüne. Hiçbir ah hiçbir pişmanlık yok yüreğimde. Sakin sakin bak yazıyorum işte. Teşekkür etmeli belki de bu hayat için unutacağım Sen'e. 

Yüreğimi prangalamadım ben kadere. Yazmak zahir olur benim gibi düşünen herkese. Borçlu kalmamak için yazıyorum ilham perisine. 

Ne şanına yakıştırıyorum bu gidişi ne de lütfuna mazhar ediyorum var olduğun bu süreyi. Tek bildiğim an'da kalan unutuşumun devrimi. 

Kelimelerle, şarkılarla gönderiyorum seni. Gittiğin yerler ebedi olsun. Sevgi olsun, huzur olsun bastığın topraklarda. Aşk dileyemiyorum ne yazık ki sana. Ondan biçilmiş kumaşlar büyük duruyor ruhunda.  

Sükut yakışıyor yine sana. Bilmediğin bir dili konuşacak kadar aptal değilsin zannımca. O yüzden son kez fısıldıyorum o sağır kulaklarına. 

Bu hayatta ne günah işlediysek yarı yarıya. Bir vebal bırakma benim boynumda. Kalbimi bana vereli çok uzun zaman olmuş eksik olma. Sen de kalanlar da senin kârına. 

Işıksız yolun, açık ola...