Büyüdükçe huyu değişiyor insanın. Zaman ustaya gidip, 'asla' dediklerini canı pahasına satın alıyor, 'ben'i oluşturan ne varsa soyunup, ardında delil bırakmak istemeyen bir katil gibi oradan koşarak uzaklaşıyor. Belki soracaksınız, 'Nedir bu katil benzetmesi? diye. Öldürüyoruz 'biz'i, 'ben'i, sonrada siz bizi, biz sizi...
Dönün ardınıza ve bakın, bacakları yara bere içinde koşan size. Ee hadi dönüp baksanıza! Korkmayın yetişemez size, ne de siz dönebilirsiniz o güzel günlere. Büyüme aralığını soruyorum kendime. Sonra yine gülüyorum içten içe. Ben büyüdüm mü? Ne fizikle ne de zamanla alakalı olmadığını anlıyorum bu kavramın.
Sokaklarda, toz toprak içerisinde oynarken birden evdeki toz zerreciği yüzünden hapşırdığım an büyüdüm. Uyumayı, oynanan oyunların, yorgunluğunun atıldığı, güzel güzel rüyaların görüldüğü yer olmadığını, sadece bir sonraki gün için bir araf olduğunu anladığımda büyüdüm. Okuduğum kitaplardaki resimlerin azaldığını fark ettiğim an büyüdüm. Güç kavramının, yakar top oynarken topu en hızlı atan kişinin sahip olduğu enerji değil de, cebi en fazla dolu olan kişinin, elinde olduğunu gördüğümde büyüdüm. Kapımız az çalınmaya, başka kapıları çalmamaya başladığımızda büyüdüm. Yalnızlıktan korkan ben, kalabalıkları, sessiz sedasız terk ettiğim an büyüdüm. Yabancı, kavramının, başka ülkelerde yaşayan değil de yanı başımızda, içimizde yaşayan insanlar için kullanılmaya başladığında büyüdüm. Posta kutularına, faturalar hariç başka zarfların gelmediğini gördüğümde büyüdüm. Ölüme, dedemi yolladığımda büyüdüm. Boyumdan büyük bavullarla, hiç bilmediğim, bu yere geldiğimde büyüdüm.
Okudum, dokudum. Aşık oldum, yoruldum, duruldum, kendimi nice nice yollara vurdum.
Bir çığlık attı ruhum.
Sertab ses oldu içime ve yine arafta bekleyen bu geceme. Çığlıklarla fısıldadı kulağıma bu şarkıyı.
incindim, incitildim derinden
terkettim kendimi
tesadüfen karşılaştım içimde
kendimle yeniden
bir minicik kız çocuğu bak
duruyor orada hâlâ
anlatamam gördüklerimi
o neşeli çocuğa
artık beni asla yaralayamaz
hayat eğer istemezsem
yıllar beni kolay yakalayamaz
ben durup beklemezsem
siz yine de incelikli davranın
benim kadar değilse de
ben bu yüzden, incelikler yüzünden
belki daha çok üzüldüm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder