İncedir bileklerim benim. Çok güzel
gün batımına, ayrılığa, hüzne kadeh kaldırırım. Bu kadehim aylardır pazar günü
tatil olamayışımaydı. Pazar gününe, Kordon’da gün batımına güzel bir selam
ederken birden düşüverdi elim. Dedim yenilgiye alışığız biz haydi bir daha. Bu
sefer tamamdır. Aldı selamımı İzmir.
Elimi bırakır mı ağrı başladı
bedenimle hem hâl olmaya. Sol tarafımı seviverdi birden. Kalbim orada mıydı?
Belki de yerini hatırlattı bilemem.
Sevmedik hiç birbirimizi,
göndermeye çalışırken bedenimden o yerleşiverdi her yere hemen.
Kas ağrısı, sinir ağrısı, fıtık ağrısı,
testler, doktorlar, tanımsız tanılar. Gitsin diye ne uğraştım ne tedaviler ne
iğneler, karaciğerim yerinde midir hâlâ? İki ay boyunca gündüzleri barıştım,
geceleri kıvrana kıvarana savaştım. Yürüdüm, pardon pardon adımlamaya çalıştım
bir dostun kolunda yolları. Geçecek dedim, gidecek dedim. Kapıyı açmayı, araba
kullanmayı, saçımı taramayı özledim, derken ve kabul etmezken bu hastalığı üç
gün önce en büyük silahım olan kalemimi teslim edip yenildim.
Öğrencilere ders anlatırken yazım
iyice bozulmaya başladı. Tahta kalemi birden düşüverdi. Yine kabul edemedim,
aldım elime kalemi, yazdım anlaşılmayan bir şeyler tahtaya. Hızlı yazınca çok
çirkindir benim yazım, diye de dalga geçtim kendimle. Seken ayağımı soranalara
burktum dedim, gülümsedim.
En yakın arkadaşımın otuz günlük
bebeğini kucağıma alamadım, taburesiz bir yerde oturamadım, yemeğimi bıçakla
kesemedim, ayakkabımı kendim giyemedim yani iki aydır hayatımı idam
ettiremedim. Yine kabulümdü bunlar aptal altı doktorun bulamadığı bu hastalığı
belki bir yedincisi bulacaktı...
Amaaa Tanrım kalemimden ne istedin?
Dilimi lâl eyledin. En sevmediğim şeydir bir şeyleri direkt laptop da yazmak.
Kağıt benim sesim, harfler sedâmdı.
Kalemi attım. Daktilomu çıkardım. Sesimi ilk
böyle duyuracaktım ne de aptalım, nasıl bassın o ağır tuşlara bu hissiz
parmaklarım.
Şimdi soruyorsundur, sen bunları
neden yazdın? Şimdilik bilgisayardan yazabiliyorum ve hâlâ yazabiliyorum, olur da
bir gün yazamazsam Tanrı’ya şükrederken kelimelerim için olur da bir gün
küfredersem SEN de oku istedim...