29 Mart 2014 Cumartesi

İKİ GÜZEL İNSANA...

Uzun zamandır söylüyorum ya da yazıyorum; uyandığımda telefonumda güzel bir mesaj ve kapımda bir demet nergis olsun diye. Bu sabah ikisi de oldu. Olumlu düşünme eylemim, evreni harekete geçirdi sanırım=) Hem de babamı hastanede bırakıp, hayatım boyunca hiç yalnız kalmadığım evimde yalnız bir gece geçirirken ve yalnız bir güne uyanırken... Düşüncenin ve evrenin büyüklüğü önünde bir kez daha eğildim.
İletişimim pek olmadığı ama gönülden gönlünü sevdiğim bir arkadaşım hem de edebiyata ilgisinin olabileceğini düşünmediğim bir arkadaşım sabah bana şu mesajı attı:

Merhaba Dilşah nasılsın? Mesajımı ilk gördüğünde muhtemelen ne alaka diyebilirsin  Geçenlerde ana sayfada gözüme senin kendi bloğunda paylaştığın bir şey gözüme çarpmıştı. O an okumaya fırsatım olmadığı için yer işaretlerine eklemiştim bloğunu.  Bu gece tekrar aklıma geldi işaretlediğim. Açıp bir yazını okudum. Sonra bir tane daha ,bir tane daha.. Yazdıklarını sadece beğendim dersem çok az kalacak. Yazdıkların özellikle bazıları çokk.. bendendi sanki.  Bir minicik kız çocuğu'na ithafen' e bayıldım. Bu şarkı benimde aklımın, kalbimin, yaşanmışlıklarımın kırılma noktası olmuştu onlarca kez. Bunun dışında diğerleri de gerçekten çok güzel, çok özel. Teşekkür etmek istedim sadece bu gece çok farklı kokulara, tatlara, zaman ve yerlere gitmeme sebep oldun . Ne iyi etmişsin kalemini açmakla. Ellerine, emeğine sağlık  

Hiç bir yerinde bir değişiklik yapmadan ekliyorum. Her sabah bulmak istediğim mesajlardan daha güzelini bana gönderdiği, tarifsiz bu mutluluğu bana  yaşattığı için ne kadar teşekkür etsem az....

Daha sonra dört sene boyunca yine pek iletişimimin olmadığı bir arkadaşımla uzun zamandır derin derin yazışıyor, içli içli telefonda konuşuyorduk, nedense onunda içinde bulunduğum durumdan haberi yokken bana gönderdiği mesajın bu denli güzel ve içten olması ki bunda da hiç bir değişiklik yapmadan yayınlıyorum:

En sevdiğinden..  Bu güzelliği kapına bırakıp o çocuksu tebessümünü görmek iyi olurdu. Teknoloji yardımıma koştu  Günlerin hep aydın ve bu nergisler gibi mis kokulu olsun (Koca bir nergis fotoğrafıyla gönderilmiş bir mesaj)

Beni garip düşüncelere gark etti. Sevildiğimi, bir şeyler başarabildiğimi ve en önemlisi insan olabildiğimi duyumsadım. Duyumsattılar. Tüm zorlukların ve olumsuzlukların el ele tutuşup, karşıma çıktığı bu zaman diliminde beni 'iyiye', 'güzele' hala inandırdıkları için, gönül bağının soyut bir kavram olmaktan çıkarıp somutlaştırdıkları için, güzel görüp, güzel söyledikleri için, hâlâ bu kadar iyi kalabildikleri için ama en önemlisi, canım cayır cayır yanarken, yerim yurdum neresidir acaba? diye sorarken, aklıma ve kalbime ses oldukları için teşekkür etmek istedim. Belki bize ne sana bu yazılanlar ya da içinde bulunduğun durum diyebilirsiniz... 

Haklısınız da size ne... Ama bir mesajın, bir iyiliğin bir insanın menderesler çizen hayatında nasıl setler oluşturabildiğini size de anlatıp, bir kez de böyle teşekkür etmek istedim... 


Başkaları için içinizde barındırdığınız iyi şeyleri söylemekten çekinmeyin, arayın, yazın sevdiklerinize, ön yargılarınızı soyunun siz de, belki de bu dünya böyle böyle güzelleşir hepimize...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder